16 Aralık 2012 Pazar

Çizmeli Kedi ....

Eti Çocuk Tiyatrosu bu hafta sonu Yalovada. Bizde  Güneyle beraber fırsatı kaçırmayalım dedik ve oyunu seyretmeye gittik. İtiraf edeyim profesyonel tiyatro olarak seyrettiğim ilk çocuk tiyatrosuydu. Düşününce gerçekten çok önemli bir iş yaptıklarını anladım. Öncelikle çoğunluğun çocuk olduğu bir salonda sessizliği sağlayarak oyunlarını sergilediler. Tiyatro seyircisi nasıl davranması gerektiğini bilir ama seyirci çocuk olunca salonda olacak olan sesler konusunda kimse garanti veremez.Tabi bu şekilde düşünmemim asıl nedeni  ilk kez çocuk tiyatrosuna gitmem ve çocukların nasıl davranacaklarını bilemememdi. Ama artık biliyorum, çocuklar gerekli yerlerde erişkinden daha da olgun oluyorlar..
Gelelim Güneye.. Çizmeli Kedi sinema filimini de severek seyretmişti, bu oyunu da severek seyretti. Bir ara ritim bile tutmaya başladı. Ama oyunun sonuna kadar çizmeli kedinin kılıçını ne zaman kullanacağını merek etti sonunda muradına erdi..:))






Teşekkürler Eti Çocuk Tiyatrosu sayenizde güzel bir gün geçirdik...

9 Aralık 2012 Pazar

Sıra Arasın Doğumgününde

Arasın doğum gününü bu yıl da evde kutladık. Abisi ile  tam bir hafta ara ile doğdular.Güney, kendi  doğum günü partisi için kreşte nasıl bir hazırlık yapıldıysa Aras içinde evde aynı hazırlığı yapmamı istedi. Süslemeler balonlar hatta müziği bile ayarlamamı istedi. Ben de elimden geldiğince Güneyin isteklerini yerine getirmeye çalıştım. Süslemeleri de kendi ellerimle yaptım. Mamalarda da sevgili annemin çok emeği var.

                                    Arasın günün anlamına dair yaptığı konuşma .

Duvar süsünü kendi ellerimle hazırladım. Renkli A4 kağıdına bilgisayar çıktısı aldım,Güneyin desenli faaliyet makası ile etrafını kestim ve  kurdale geçirerek duvar süsünü tamamladım. Arasın doğum günü olduğu için onun hoşlandığı çizgi karakterlerden winne ve tıger ın resimlerinide süse eklemeyi ihmal etmedim.Tabi   renk tercihi Güneyin.SarıKırmızı (GS) Pastaların üzerindeki süsler için de renkli fotokopi çektim ve çöp şişlere yapıştırdım.Kurdalelerle süsledim.






                                                                                                                                                                                             

       




                                                                                                                                                                                   
Menümüzde de Arasın en çok sevdiği yiyecekleri tercih ettim. Sade pohaça, Susamlı Kurabiye,Kıymalı Börek, Mozaik Pasta,Selin teyzemizin ellerinden Kakaolu Kremşantili kurabiye,Anneannemizin ellerinden  Pazılı Börek ve Sarma ,Babamızın en çok sevdiği çiğ köfte,
Sarma resimde yok çünki masaya koymayı unutmuşum . İkramların sonuna doğru aklımıza geldi ve günün favorisi olmayı başardı.

    





                





















 Bizimkiler pasta için çok sabırsızlandılar o yüzden ikisininde dilleri dışarda 

29 Kasım 2012 Perşembe

Aileler unnado.com ile Alışverişte

Her anne çocuğu için en iyisi olsun ister, onun için en iyisini düşünür.  Çocuğunun mutlu ve sağlıklı olması için çabalayan anneler elbette alışverişte de en iyisini seçecektir. Tabii, babaları da unutmayalım...

Peki, ya anne-baba olmadan öncesi? Annelerin dilinden en iyi anlayan alışveriş kulübü unnado.com, ebeveyn olmaya doğru giden yolu bakın nasıl anlatmış!

Türkiye’de tüm anne, baba ve çocuklara özel hizmet veren alışveriş kulübü unnado.com; çocukların mutluluğunu en az anneleri kadar düşünüyor. Hep daha iyisi olsun diye,  çocuklarınızın uykusundan sağlığına kadar tüm ihtiyaçlarını düşünen unnado.com’a  Facebook’tan bağlanabilir, hızlı ve kolay bir şekilde üye olup gönlünüzce alışveriş yapabilirsiniz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

DÜNYA KOAH ve SAĞLIKLI YAŞAM GARD ORMANIMIZ


Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. Tütün ve tütün ürünleri, bazı mesleklerde karşılaşılan toz, duman, evlerde kullanılan odun, tezek, kök benzeri yakıtlardan çıkan dumanın solunması akciğerlerde bir çeşit iltihap oluşturarak, akciğerlerin olduğundan daha erken yaşlanmasına neden olur. Hastalık müzmin bronşit ve amfizem olarak da bilinir.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre KOAH tüm dünyada yaklaşık 5 milyon insanı etkilemektedir. Her yıl 3 milyon kişi bu hastalıktan hayatını kaybetmektedir. Yine Dünya Sağlık Örgütü 2030 da KOAH'ın tüm dünyada en önemli ölüm nedenleri arasında 3. sırada olacağını öngörmektedir. Ülkemizde ki en önemli ölüm nedenleri arasında 3. sırada olan KOAH ın görülme sıklığı 40 yaş üstü yetişkinlerde %20 dir.
40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan meslek icabı tozlu ortamlarda bulunan kişilerde uzun süren öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıları hekimi tarafından görülüp nefes ölçüm testini yaptırması gerekmektedir. KOAH ın erken tanısı hastalığa bağlı sakatlık ve ölüm oranlarını azaltacaktır.
 Dikkatleri çekmek için  her yıl 14 Kasım Dünya KOAH günü olarak kutlanmaktadır.Bizde bu etkinlik kapsamında Yalova da Halk Sağlığı Müdürlüğü önderliğinde arkadaşlarla birlikte Sağlıklı Yaşam  GARD Ormanını oluşturduk.Bol bol çam fidanı diktik.  Ormanımız Termal ve Çınarcık arasında bulunan Ortaburun Mevkinde, yolunuz  buradan geçecek olursa ormanımıza ve ormanlarımıza lütfen sahip çıkın.Bu etkinlik kapsamında emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.. 
Çocuklarımızın daha rahat nefes alabilmeleri ve daha sağlıklı yaşam sürdürebilmeleri için lütfen ağaca ve ormanlarımıza sahip çıkalım..

Eğer bu dünyada bir dikili ağacım bile yok diyorsanız işte size fırsat 




Güneyim 6 yaşında




Güney bugün 6 yaşına girdi.Sabah uyandığında çok heyecanlıydı.Güne biraz kötü başlasak da Güneyin heyecanına ortak olmamak elde değildi. Aras sabah ateşlendi ve bizi biraz uğraştırdı.Moralimiz çok bozuldu ama Güneyin de bu heyecanını göz ardı edemezdik. Annelik bu olsa gerek bir tarafta ateşi 39 dereceye kadar çıkmış bir oğlum diğer tarafta doğum gününde almaya söz verdiğimiz oyuncakların hayalini kuran diğer oğlum. Neyseee..

 Güneyin doğum günü pastası bu yıl çok değişik bir karakterdi, bu konuda pastayı görünce benimle hem fikir olacağınızı düşünüyorum.Pasta seçimi kendine ait. Kreşte öğretmene bu resmi çok beğendiğini ve pastasında kükreyen arslan olacağını demiş ve sonuç...
Nice Mutlu Sağlıklı Huzurlu Yaşlara benim Şeker Kuzumm





19 Kasım 2012 Pazartesi

Kanlıca Mantar Turşusu

Mantarın her türlü yemeğini, böreğini, turşusunu sotesini seven biri olarak annemin yaptığı bu güzel mantar turşusunu İnebolulu olarak bahsetmeden olmaz. Ormandan toplanan bu mantarlar kafanızı karıştırabilir tabi,ama bunlar zehirli mantar olmadığı için  gönül rahatlılığı ile  deneyebilirsiniz. İnanın bana bu mantarın tadını bilen bilir. Et desem et değil, balık desem balık değil ama çok lezzetli. Bu mantar çam ormanlarının olduğu yerde kendiliğinden yetişir. Ayrıca una bulayıp kızartması da başka güzel olur.



Mantar Turşusu 
1 kilo Kanlıca mantarı 
Biraz yeşil  biber
Biraz kırmızı biber
Kereviz Yaprağı
Domates
Sarımsak
2,5 yemek kaşığı kaya tuzu
sirke
  (Malzemelerin miktarlarını yazamıyorum çünki onlar annemin göz kararı)
Öncelikle mantarlar yıkandıktan sonra tuzlu kaynamış suyun içine atılır ve biraz haşlanır daha sonra soğuk suya atılarak şoklanır. Suları süzülen mantarlar bir kaba alınır ve içine sarımsak, kırmızı biber, domates, yeşil biber, kereviz yaprağı ilave edilerek hepsi karıştırılır. Turşuluk kaba malzemelerin hepsi konur ve klorsuz suyla erittiğiniz kaya tuzunu malzemelerin üzerine çıkana kadar dökülür son olarak sirke de ilave edilir .Sonra beklemeye alınır ve zamanı gelince afiyetle ............

15 Kasım 2012 Perşembe

Otantik Teyze Yeleği








Bugünlerde üretme konusunda azimli değilim .Aklımda çok şey var ama yapacak gücüm ve isteğim yok. (Depresyondayım galiba). Bloğumu da ihmal ettiğimin farkındayım. O yüzden benim yapmadığım el emeği, göz nuru ve severek giydiğim Nedime Teyzemin bana tığla ördüğü yeleği yayınlıyorum.Yapılışına gelince bu konuda hiç bir bilgim yok sadece orlon iplik kullanıldığını,tığ işi olduğunu, ve yeleğin zemini örüldükten sonra üzerine resimde ki gibi aynı cins iplikle işleme yapıldığını biliyorum. Sonrası da aşağıda......





7 Kasım 2012 Çarşamba

Suni Deri Yelek

Uzun bir süredir Güneye deri yelek almak istiyordum. Ama bulamadım yada firmalar çocuklar için deri yelek üretmiyor.Mağaza sahibi arkadaşlarıma söyledim bulursanız lütfen alın diye ama hiç ses çıkmadı Bende sonunda oğlum için olur yada olmaz bulduğum bir yelek kalıbını kullanarak deri yeleği diktim.Düğme yerine de çıt çıt yaptırdım.
Tabi deri dikimi ev tipi makinalar da çok zormuş.Nasıl dikileceği konusunda internetten araştırdım ama istediğim gibi sonuç alamadım. Makina da deriyi dikerken dikiş  kaymıyor bu yüzden derinin üzerine kağıt koyarak dikileceği yada suni derinin üzerine makina yağı dökülerek dikişin daha kolay olacağı yazıyordu. Kağıdı denedim ama dikişini beğenmedim. Arka dikişler idare ediyor ama ön dikişlere cesaret edip dikmedim. 
Ben de sorunumu Necla sayesinde :) sadece kendi deri dükkanının tamirlerini yapan ismini bilmediğim ve "çocuklar için akan sular durur" diyen bayanla çözdüm. Tesadüfen de yeleğin ön yüzünü diken bayanın oğlumun kreş arkadaşının teyzesi olduğunu öğrendim.Hayat tesadüflerden ibaretmiş.Sıra  Arasın yeleğin de

Şimdilik sadece resim çekerken rahat durmayan oğlumun üzerinde ki yeleğin resimlerini yayınlıyorum.Yeleği güzel dikemem diye yapım aşamasında  resim çekmedim. Ama   Arasın yeleğini dikerken  yapım aşamalarını anlatan resimleri ve  astarının nasıl dikildiğini yayınlayacağım. 
Arkası yarın, takipte kalın..:))

Kendini aslan sanıyor da



25 Ekim 2012 Perşembe

İyi Bayramlar

HERKEZİN KURBAN BAYRAMINI VE CUMHURİYET HAFTASINI EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLUYORUM

22 Ekim 2012 Pazartesi

Güney'in Süpermen Sabahlığı

Uzun zamandır diktiğim bir şeyi yayınlayamıyorum. Malum evde iki tane erkek çocuk olunca insanın kendine ayıracak vakti olmuyor. Hatta bu yazıyı yazarken evde ki ses desibeli kulaklar için sakıncalı halde. Sağır olmamak elde değil.:))Gelelim bizim Supermen Sabahlığımıza;geçen yıl polardan kendimize sabahlık dikince oğlumda "bende babamın gibi sabahlık istiyorum" diye tutturdu. Kısmet bugüne aradan tam 1 yıl geçti ve bende sonunda oğlumun sabahlığını diktim.

 Öncelikle işe supermen logosunu yaparak başladım. 
İnternetten bulduğum logonun, sarı olan kısımlarını düzgün şekilde kestim ve s harfini ortaya çıkardım. 
Sonra kestiğim parçaları kalıp yaparak sarı kumaştan s harfinin içini hazırlamış oldum. 
Kırmızı kumaşın üzerine de s harfini koydum ve çizdim. 
Kumaş yapıştırıcısı ile  aplike yaparken kaymasın diye sarı kumaşla kırmızı kumaşı yapıştırdım ve makinada aplike ettim. 
Resim 1,Resim2,Resim 3 



Resim 1

Resim2


Resim3
 Kalıbımı kumaşla buluşturup şeklini verdikten  sonra :) Süpermen yazısını arka kumaşa aplike ettim.Kenarlarına ve cep ağzına kırmızı  biye geçirdim




 veee sonunda işte benim Supermen oğlum..



 Buda Ara Supermen .Abisinin resmini çekerken men men diyerek üzerine aldığı polarla bana poz

verdi.bende hiç hayır demeden resmini çektim.



19 Ekim 2012 Cuma

MEME KANSERİNE KARŞI FARKINDALIĞIMIZI ARTTIRALIM


                                                                  

                                                                   MEME KANSERİ 
 Meme kanseri bir çok ülkede, kadınların en korkulu sağlık sorunu olma özelliğini taşımaktadır. Günümüzde ABD’ de, sekiz kadından birisi meme kanserine yakalanmaktadır. Bu oran Avrupa ülkelerinde on kadında birdir. Dünyada her 11 dakikada 1 kadın, meme kanseri nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Türkiye’ de her yıl 30 bin kadın meme kanserine yakalanmaktadır.
Önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olan kanserin bu denli hızlı artış göstermesi ülkemizde kanserle etkin mücadele edilmesini gerekli kılmaktadır.
Türkiye de en sık rastlanan ilk 10 kanserden yedisi, tüm kanserlerin nerdeyse 2/3’nü oluşturmaktadır ve bunların tamamına yakını çok ucuz, etkin ve kolay uygulanabilen halk sağlığı yaklaşımları ile önlenebilecek niteliktedir.
            Ülkemizde halkımızın %80 i kanseri en önemli sağlık sorunu olarak nitelendirirken ancak %2 si kanserin erken belirtilerini, önlenebilme yollarını ve tarama metotlarını bilmektedir.

  •  Meme kanseri için memede kitle
  •  Rahim ağzı kanseri için menopoz sonrası ve /veya cinsel ilişki sonrası kanama
  •   Kalın bağırsak kanseri için dışkıda kan
  •  Cilt kanseri için deride ülser veya şekil ve renk değiştiren cilt lekeler
  •   Gırtlak kanseri için iki haftayı geçen ses kısıklığı


Kadınlarda En Sık Görülen Kanser Meme Kanseridir.
            Meme kanseri, süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin, kontrol dışı olarak çoğalmaları ve vücudun çeşitli yerlerine giderek çoğalmaya devam etmelerine denir. Bazı özellikleri taşıyan kadınlarda, meme kanseri daha sık görülmektedir. Bu özelliklere risk faktörlerildiyoruz. 
            Meme kanserine yakalanma riskini artıran faktörleri kısaca şu şekilde sayabiliriz; 
Yaş: İleri yaş önemli bir risk faktörüdür. Yeni meme kanseri tanısı konan kadınların % 70’i, 50 yaş üzerindedir.Kişisel meme kanseri hikayesi: Daha önce meme kanseri geçirmiş ve tedavi olmuş kadınlarda, diğer memede kansere gelişme olasılığı normal kadınlara göre 3-4 kat daha fazladır. Ailede meme kanseri hikayesi: Aile yakınları arasında meme kanserine yakalanmış kadınların, meme kanserine yakalanma olasılığı, diğer kadınlara göre daha fazladır Fertil çağ süresi: Adet görmeye erken başlanması, menepoza geç girilmesi, fertil cağı uzatmaktadır. Doğurganlık hikayesi: İlk çocuğu doğurma yaşı önemlidir. İlk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı 20 yaşından önce doğuranlara göre 2 kat fazladır. Östrojen hormonu tedavisi görenler: Menopoz nedeni ile uzun süre östrojen tedavisi ( 10 yıldan fazla) gören kadınlarda, meme kanseri oranı artmaktadır. Alkol,sigara kullanılması, Şişmanlık ve yağlı beslenme: Bazı çalışmalarda  şişmanlığın,özellikle 50 yaş üzerindeki kadınlarda meme kanserine yakalanma riskini artırdığı gözlenmiştir.Egzersiz Yapılmalı Yoğun egzersiz ve jimnastik yapan kadınlarda meme kanseri riskinin azaldığı gözlenmiştir. Bu nedenle, tüm kadınlara önerilmektedir.
Beslenme: Meme kanseri ile beslenmenin önemli ilişkisi vardır. Sebze ve meyveden zengin beslenme, ağır yağlı yiyeceklerden uzak durulması önerilmektedir. Günlük gıda alımına C vitamini, betakaroten gibi antioksidanların eklenmesinin koruyucu etkisi olduğu ileri sürülmektedir. Kısaca;

  •   Şişmanlığın azaltılması, alkol alınıyorsa bırakılması.
  • Hafif egzersiz yapılması(haftada 4 saat tempolu yürüyüş),
  •  Sebze ve meyvenin bol tüketilmesi, gibi basit önlemler ile meme kanseri riski % 30-40 oranında azaltılabilmektedir.

 Yirmi yaş üzerindeki kadınlar, her ayın belirli bir döneminde kendi kendilerini muayene etmelidirler. Bu muayene sırasında meme dokusunda farklılık olup olmadığı araştırılır. Eğer bir değişiklik tespit edilirse derhal bir hekime baş vurulmalıdır. 
Kırk yaşına gelen kadınların, kendi yaptıkları periyodik muayeneye ek olarak her yıl bir kez hekim tarafından muayene edilmeleri gereklidir. Elli yaşından sonra, kadınlar kendilerinin periyodik muayenelerine ve her yıl bir defa hekim muayenesine devam etmeli ve 2 yılda bir mamografi çektirmelidir.


Bizde çalışanlar olarak Meme Kanserine karşı başlatılan Pembe Harekete destek vermek için sahilde yapılan etkinliğe katıldık. Görmek isteyenler bloğuma buyursun;















Hürriyet

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...